0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Avrupa Birliği, Çin’in elektrikli araçlara verdiği sübvansiyonlar ile ilgili başlattığı soruşturmaya Mercedes’ten tepki geldi.

Mercedes-Benz Group AG’nin üst düzey yöneticisi, alınmaya çalışılan önlemleri sağlıklı rekabet ve küresel otomotiv tedarik zincirleri için bir risk olarak gördüğünü söyledi.

‘PİYASAYA MÜDAHALE ETMEYİN’

Mercedes-Benz CEO’su Ola Källenius, New York’ta Bloomberg Televizyonu ile yaptığı röportajda, “Açık piyasalar, büyümeyi ve servet yaratmayı yönlendiren şeydir. Piyasaları açık tutalım ve piyasa katılımcılarının mücadele etmesine izin verelim” dedi.

Avrupa Birliği geçen hafta başında Çin’in elektrikli araçlara yönelik sübvansiyonlarına ilişkin bir soruşturma başlatarak, iki ekonomi arasında artan endüstriyel ve jeopolitik rekabeti hararetlendirmişti.

SORUŞTURMA ENDİŞELERİ ARTIRIYOR

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da pazar günü Bloomberg’e verdiği röportajda AB’nin Çin’e olan bağımlılığını azaltması gerektiğini söyleyerek soruşturmayı desteklediğini ekledi.

Yaklaşık dokuz ay sürmesi planlanan Avrupa soruşturması, sonuçta Çin araçlarına ithalat vergileri getirilmesine yol açabilir ve bu durum, Gonebet sert bir şekilde kınamasına neden olabilir. Ayrıca ticaret kısıtlamalarına misilleme yapılmasına ilişkin endişeler de mevcut.

Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Källenius, “Pandemide tedarik zincirlerinin kırılgan olabileceğini öğrendik” dedi. Mercedes otomobillerinin beş üretim kıtasının tamamından gelen bileşenlere dayandığını söyleyen Källenius, “Otomotiv dünyasını birbiriyle hiçbir ilgisi olmayan ayrı bölgelere ayırabileceğimizi düşünmek tamamen bir yanılsama olurdu” dedi.

Çin Volkswagen ve BMW ile birlikte Mercedes-Benz’in en önemli pazarını oluşturuyor ve satışlarının yaklaşık üçte biri burada yapılıyor. Öte yandan dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’de müşteriler, yerel ihtiyaçları daha iyi hedef alan elektrikli araçları satın almak için BYD ve Nio gibi yerli markaları giderek daha fazla tercih ediyor.

ÇİNLİLERLE ORTAKLAR

Önceki yıllarda otomotiv devi Çinli şirketlerle oldukça önemli ortaklık anlaşmaları imzalamış, şirketin hisselerinin bir bölümü bu şirketlerin eline geçmişti