Hollanda menşeli Carver, GRS Automobility garantisiyle Türkiye’de satışa sunuluyor. 1994 yılında “carving” tekniğinden ilham alarak başlayan Carver, geçtiğimiz yıl “En İyi Mikromobilite Elektrikli Aracı” seçildi. Bu marka, şehir içi seyahatlerde keyifli ve pratik bir alternatif sunmak için ülkemizde de kendine yer buluyor.

Carver S+ ve Carver R+ olmak üzere iki farklı donanım seviyesiyle ve lojistiğe yönelik Carver Cargo modeliyle Türkiye pazarına giriş yapacak. Sadece 98 cm genişliği, 1+1 oturma düzeni ve 75 litrelik bagaj hacmiyle dikkat çeken yüzde yüz elektrikli Carver S+ modeli, 80 km/s son hızı, 100 km menzili ve hızlı şarj özellikleriyle öne çıkıyor. Carver R+ ise 45 km/s son hızı ve 130 km menziliyle şehir içi ulaşımda pratik bir seçenek sunuyor. Ayrıca, tüm modeller B sınıfı ehliyetle kullanılabiliyor; isteyenler Carver R+ modelini B motosiklet ehliyetiyle de kullanma imkanına sahipler.

Carver: Virajlarda Teknoloji ve Güvenlikte Çıtayı Yükseltiyor Carver’ı rakiplerinden farklı kılan en büyük özellik, “Dinamik Araç Kontrol” sistemi sayesinde virajlarda motosikletlerde olduğu gibi 40 derece açıda yana yatabilmesi. Bu özellik, sürücülere çok daha güvenli ve stabil bir sürüş deneyimi sunuyor. Ayrıca, kapalı yapısı ve yüksek dayanımlı şasisiyle motosikletlere göre daha güvenli ve konforlu bir yolculuk vadeden Carver, açılabilir tavan ve müzik sistemi gibi ekstra özelliklerle de dikkat çekiyor.

Carver Cargo ise 500 litrelik geniş bagaj alanıyla filolar, kargo şirketleri ve KOBİ sahipleri için ideal bir alternatif olacak gibi görünüyor. Bu model, iş kullanımı için pratik çözümler sunarken aynı zamanda yüksek performans ve güvenlik standartlarına sahip.

Nisan ayında Türkiye yollarına çıkacak olan Carver modelleri için test sürüşleri ve ön siparişler, İstanbul Kâğıthane’deki GRS Automobility Showroomu’nda gerçekleştirilecek. Yeni teknolojiler ve pratik kullanımı bir araya getiren Carver, şehir içi ulaşımda yeni bir soluk getirecek gibi duruyor.

Carver’ın Türkiye’de satışa sunulması, şehir içi ulaşımda farklı ve çevreci bir alternatif arayanlar için heyecan verici bir gelişme. Bu tür elektrikli araçların çeşitlenmesi ve yaygınlaşması, hem çevreye hem de şehir içi trafik yoğunluğuna olumlu katkılar sağlayabilir.