As anticipation builds for this year's Le Mans endurance race, we explore the history and evolution of BMW's iconic Art Car project.
1975 yılından bu yana BMW Art Car Projesi, otomobil dünyasını bir sanat galerisine dönüştürerek, Andy Warhol, Jeff Koons ve Roy Lichtenstein gibi dünyaca ünlü sanatçılara eserlerini sergileme fırsatı sundu.
Bu proje, BMW’nin hızlı ve lüks otomobillerini hareket eden sanat eserlerine dönüştürerek marka algısını yepyeni bir boyuta taşıdı.
Bu yıl ise Etiyopya kökenli Amerikalı heykeltıraş Julie Mehretu, BMW Art Car serisinin 20. üyesi olarak bu prestijli projeye katıldı. Mehretu’nun tasarımı, bu hafta sonu düzenlenecek olan 24 Saat Le Mans yarışında sergilenecek.
BMW Art Car Projesi’nin Kısa Tarihçesi BMW Art Car projesi, Fransız yarış pilotu ve sanat tutkunu Hervé Poulain’in vizyonuyla doğdu. Poulain, yarış tutkusunu çağdaş sanatla birleştirme fikrini Amerikalı heykeltıraş Alexander Calder ile paylaştı.
BMW Motorsport’un o dönemki başkanı Jochen Neerpasch’in onayıyla Calder, Poulain’in BMW 3.0 CSL modelini canlı renklerle bezeyerek bir sanat eseri haline getirdi. Bu özel otomobil, 1975 yılında düzenlenen 24 Saat Le Mans yarışında ilk kez boy gösterdi.
Her ne kadar yarışı tamamlayamasa da, bu araç BMW için kültürel bir mirasın başlangıcı oldu.
Calder’in öncülüğünden sonra, Art Car serisi hızla büyüdü. 1976’da Frank Stella, ızgara desenli minimalist tasarımıyla BMW 3.0 CSL’ye yepyeni bir görünüm kazandırdı. Bir yıl sonra, pop art öncüsü Roy Lichtenstein, BMW 320i modelini çizgi roman stilindeki imzasıyla süsledi.
Projenin dönüm noktası ise 1979 yılında Andy Warhol’un katılımıyla gerçekleşti. Warhol, BMW M1 modelini sadece 24 dakikada boyadı ve bu tasarım, hızın görsel bir imgesi olarak büyük beğeni topladı. Warhol’un bu eserini boyama süresi kadar etkileyici olan bir diğer şey ise aracın Le Mans’da 6. sırayı alması ve kendi kategorisinde ikinci olmasıydı.
BMW Art Car Projesinin Günümüzdeki Yansıması O günden bu yana BMW Art Car projesi, Jenny Holzer, David Hockney, Jeff Koons ve Esther Mahlangu gibi birçok ünlü sanatçının eserleriyle zenginleşti. Her biri, BMW’nin otomobillerini yaratıcı sınırların ötesine taşıyarak unutulmaz sanat eserlerine dönüştürdü.
Bu yılki 24 Saat Le Mans yarışında BMW, Julie Mehretu’nun tasarladığı 20. Art Car modeli olan BMW M Hybrid V8’i tanıtıyor. Mehretu, bu tasarımıyla 2021-2023 yılları arasında yarattığı “Everywhen” adlı devasa tablosundan ilham aldı. Bu tasarım, aracı Mehretu’nun sanat eserinin içinden geçmiş gibi göstererek, Le Mans’da yarışacak bu otomobili adeta performatif bir sanat eseri haline getiriyor.Mehretu, “Bu aracı sergilenmek üzere tasarlamadım; bu araç yarışacak. Bu bir performatif resim” diyor ve ekliyor: “BMW Art Car ancak yarış tamamlandığında tamamlanmış olur.”
David Hockney’s BMW 850 CSi (1995)
Julie Mehretu’nun tasarımıyla dikkat çeken BMW M Hybrid V8, 15 Haziran’da başlayacak olan 24 Saat Le Mans yarışında, BMW M sürücüleri Sheldon van der Linde, Robin Frijns ve René Rast tarafından kullanılacak.
250.000’den fazla izleyiciyi ağırlayacak olan bu efsanevi yarışta, Mehretu’nun sanatsal dokunuşunun BMW’ye zafer getirip getirmeyeceği merakla bekleniyor. Kazansın ya da kaybetsin, bir şey kesin: BMW bu yarışta rakipsiz bir tarzla yarışacak.
Daha fazla bilgi ve güncel haberler için: otomobilhaber.com